Facebook, kurulduğu günden bu yana neredeyse 900 milyonluk bir üye sayısına ulaşmayı başardı ve birçok internet kullanıcısının alternatifini düşünmediği bir paylaşım ve eğlence platformu haline geldi. Facebook’un bugüne dek yaşadığı sayısız gizlilik skandalı da kullanıcıların sosyal ağa olan güvenini sarsmaya yetmedi.
Akıllı telefon, tablet bilgisayar, işletim sistemi ve uygulamalar derken, arama motoru devi Google, yedi ay önce Google + adı verilen ara yüzü hayata geçirdi. Farklı tasarımı ve kendine özgü hizmetleriyle Facebook’u karşısına alan bir sosyal ağ olarak beliren Google +, internet kullanıcılarını bu tanım altında tatmin etmiş değil.
Yakın dönemde Google + ve Facebook hakkında bazı dikkate değer istatistikler yayımlandı. Güvenilir araştırma şirketi ComScore’un verilerine göre, Ocak 2012’de bir Google + kullanıcısının sayfada harcadığı ortalama süre 3 dakika iken, Facebook için aynı rakam 405 dakika. Bu veri, rekabete dışarıdan bakan bir internet kullanıcısı için çok yüzeysel bir değerlendirme sağlayabilir. Ama Google’a sorarsanız, Google +’ın asıl amacı göz önüne alındığında, 3 dakikanın fazla bir önemi yok.
AMAÇ HİZMETLERİ GELİŞTİRMEK
Google+ İçerik Geliştirme Uzmanı Ade Oshineye, geçtiğimiz gün Google + Hangout uygulamasıyla düzenlenen video konferansta Türkiye’deki teknoloji editörlerine önemli açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Oshineye, Google +’a yönelik bir algı sorunu olduğunu kabul ederken, çok kısa bir zamanda “Facebook ile yarışacak hale gelmeleri gerektiği” inanışının anlamsız olduğunu ifade etti. Oshineye, amaçlarının “sosyal ağ tanımı” içinde kalan bir hizmet sunmak değil, kullanıcılarına Google’ın sunduğu tüm hizmetleri bir arada kullanabilecekleri ve geri dönüşüm yapabilecekleri bir sistem olduğunu belirtti. Oshineye, bu bağlamda önemli bilgiler verdi.
Haberin devamı için tıklayınız.